22 Temmuz 2011 Cuma

Bira Şişeleri Neden Genellikle Koyu Renklidir?


Hiç marketten aldığınız bir biranın çürük yumurta vb. gibi koktuğunu hissettiğiniz oldu mu? Peki böyle bir durumda biranın karakterinin böyle olduğunu düşünerek bu kokuyu kabullendiniz mi? İyi bir bira içicisi olan yakın bir arkadaşımın dayanamayıp Efes Pilsen’i arayarak son zamanlarda biralarınız neden osuruk gibi kokuyor şeklindeki şikayeti karşısında yetkililerin öncelikle bu biraların hangi bayiden alındığını sorması üzerine epey bir zaman geçti ve o zamanlar ben birasını limon sıkıp onu katleden, köpüksüz bira servis eden garsonu alkışlayan bir tip olduğum için bu konuya pek de aldırış etmemiştim. Nitekim, yaşın ilerlediğinden midir bilinmez ama bira hakkında araştırma yaparak edindiğim bilgileri bu gibi durumlarla ilişkilendirmek bana zamanla ayrı bir keyif vermeye başladı.

Tükettiğimiz biraların şişelerine baktığımızda bunların büyük çoğunlukla kahverengi, geri kalanının ise yeşil ve şeffaf olduğunu görürüz. Bunun sebebi ise düz mantıkla koyu renk ile birayı güneş ışığından korumaktır. Güneş ışığı ve floresan ışığına direkt olarak maruz kalan bira, izomerleşmiş şerbetçiotu ve sülfür bileşenlerinin foto-kimyasal tepkimelerinden ötürü derhal kötü kokular üretmeye başlar, hatta bu süreç o kadar kısadır ki 1 saat bile sürmez. Yani arkadaşımın osuruk kokan biralarının ilk kabahatlisi tembellik yapan ve kasaları derhal içeri almayan tekel bayisinin ta kendisidir (Üretici firmanın bayisini konu hakkında bilgilendirmiş olduğunu düşünüyorum).

Bu gibi kötü kokulara sebep etmenler ışığın mavi dalga boyu ile ultraviyole ışınlarıdır. Bu ışınlardan en etkin korumayı kahverengi şişeler sağlamaktadır. Hal böyleyken, Miller gibi şeffaf şişeye sahip olan ve dolayısıyla bu ışınlara karşı korumasız olan biraların kapağını açar açmaz kokudan kaçmamız gerekmez miydi? Diğer biralarla aynı yöntem ile üretilselerdi evet. Ancak bu üreticiler, normal üretim sürecinde olduğu gibi biraya acılığını veren şerbetçiotunu şırayla birlikte kaynatmak yerine, bu kokuların oluşmasına sebep olan bileşenlerin önceden izomerleştirilerek uzaklaştırıldığı şerbetçiotu özütü ile düşük oranda aromatik şerbetçiotu kullanarak biralarının ultraviyole ışınlara karşı duyarlılığını engelliyorlar. Doğal bir koruma sağlayan kahverengi şişe yerine şeffaf renk kullanılmasını ise şahsen pazarlama stratejisi olarak yorumluyorum. Zira, şeffaf şişede gördüğüm her bira bende içimi kolay ve hafif bira imajı yaratıyor, ancak bahsettiğim üretim süreciyle ilgili olarak şerbetçiotu aromasını eksik hissettiğimden ötürü lezzet olarak bir o kadar yavan geliyor ve su içmek istediğim anlar dışında tercih etmiyorum.

Bira Bardağa Nasıl Doldurulmalı? Bira Köpüğü Ne İşe Yarar?


Kimimiz birayı köpüklü sever, kimimiz ise nedensiz bir şekilde köpüksüz. Şahsen öğrencilik yıllarımda bira köpüğünün biranın üzerinde yarattığı etkiden bihaber olan ben, özellikle bara gittiğimde önüme gelen biranın köpüğü ne kadar fazla olursa biramdan o kadar çalınmış olduğunu düşünerek başta barmen olmak üzere garsonla ikisine içimden küfür ederdim. Amaç minimum maliyetle maksimum kafa düzeyi olduğundan lezzet her zaman geri planda olur hatta bira biradır mantığıyla kayıtsızca içilirdi.

Bira köpüğü, biranın olmazsa olmazıdır ve şıradaki nişasta ve şekerle beslenen bira mayasının ürettiği karbondioksit sayesinde oluşur. Köpüğün yoğunluğu ve bardaktaki ömrünü etkileyen unsurlar kullanılan maltın ve diğer katkı maddelerinin türü ile servis edilen bardağın şeklidir. Örneğin buğday biralarının köpüğü arpayla üretilen biralara göre daha uzun süreli ve daha yoğundur. Biranın köpüğünün kalitesi, biranın kalitesinin anlaşılmasında başvuracağımız kriterlerden biridir. Köpük taneleri ne kadar küçük olursa sürdürülebilirliği de o kadar artar. Tanelerin büyük olması köpüğün hızlı bir şekilde yok olmasına sebep olur. Köpüğün tanelerinin boyutu ve ömrü biranın servis edildiği ısıyla da ilişkilidir. Biranız ideal içim ısısının altındaysa köpükler daha büyük taneli olacak ve daha hızlı kaybolacaktır. Bu durumda biranızı soğutarak tekrar servis etmeyi deneyiniz. Bira köpüğü biranın üzerinde adeta yalıtım malzemesi görevi görerek ısınmasını engellediğinden bardakta daha uzun süre kalması tercih edilir.

Bira köpüğünün diğer bir olumlu etkisi ise biranın lezzeti üzerindedir. Biranın köpürmesiyle biradaki aromalar daha ön plana çıkar ve böylece birayı gerçek lezzetinde içerek hakkını vermiş olursunuz. Bunu anlamanın en kolay yolu olarak aynı marka iki birayı uygun oranda köpürterek ve köpürtmeden bardağa boşaltınız. Sadece koklayarak bile köpüklü olanda daha yoğun aromalar hissedeceksiniz.

Birayı bardağa doldururken başlangıçta 45 derecelik açıyla bardak eğilir ve bardağın 2/3’ü bu şekilde doldurulur. Kalan kısım için ise bira bardağa dik olarak boşaltılır ve 2 parmaklık köpük oluşumuna izin verilir. Düzgün bir köpük oluşumu için bardağın da kuru olmasına dikkat edilmelidir. Yıkandıktan sonra kurulanmayan bardaklarda kalan su köpük oluşumunu azaltmaktadır.

Bu Blogda Ara