28 Eylül 2011 Çarşamba

Bira Tadımı Nasıl Yapılır ?


Şimdiye dek Türkiye’de maalesef önümüze kaliteli biralar sunulmadığı için hepimiz genellikle birayı açar açmaz pek de umursamadan tükettik ve hala da çoğunlukla bu şekilde tüketmekteyiz. Ancak son zamanlarda gittiğim bazı restoran ve barlarda az da olsa menülere eklenen yeni ithal biralar beni oldukça memnun etti ve bunların daha fazla erişilebilir olmasını ümit ediyorum. Yeni bir biranın tadına bakacağınız zaman, ya da sürekli olarak tükettiğiniz biraya farklı bir açıdan bakmak, onu yeniden keşfetmek ve işi biraz daha keyifli bir hale getirmek isterseniz aşağıda yazdıklarımı kesinlikle uygulamanızı tavsiye ederim:


1-                  Biranın Bardağa Boşaltılması

“Bira Bardağa Nasıl Doldurulmalı” adlı yazımda da belirttiğim üzere bira bardağını 45 derece eğerek bardağın 2/3’ünü doldurun, kalan kısım için ise birayı dikine boşaltarak 2 parmak köpük oluşumuna izin verin. Bazı biraların (bkz. Coopers Pale Ale, Coopers Sparkling Ale) dibinde ise gözle görülür bir maya tortusu bulunmaktadır ve genellikle bunların biraya karıştırılması biranın tadını daha da güzelleştirir. Bu durumda şişede bir miktar bira bırakın, tortunun biraya karışması için şişeye girdap yaparak döndürün ve kalan birayı bu şekilde bardağa boşaltın.

2-                  Biraya İlk Bakış – Biranın Görünümü

Biranın köpüğünün yoğun mu, yoksa az mı olduğuna bakın ve bunu not alın. Örneğin Stout biralarında köpük birdenbire neredeyse bardağın dibinden yoğun bir şekilde oluşmaya başlar ve bu köpükler çok hızlı bir şekilde yok olarak asıl formuna kavuşur ve biranın üzerinde uzun soluklu olarak yer eder. Bu haliyle Stout biraları bardağa boşaltırken en keyif aldığım biralardır. Stout ve Porter tipi biraların köpükleri daha kremamsı ve Pilsen biralarına göre daha koyu renklidir. %100 malt biranın köpüğünün yarısı ortalama 1dk. bardakta kalmalıdır.

Biranın köpüğüne baktıktan sonra sıra biranın kendisinin görünümüne gelir. Bunun için bardağı direk ışığa maruz kalmayacak şekilde kaldırın ve biranın rengi ile görünümünün puslu mu yoksa berrak mı olduğunu not alın. Şişede doğal olarak fermente edilmiş ve yıllandırılmış biralar içerdiği maya sayesinde pusludur ve bu oldukça doğaldır, ancak normalde her zaman berrak olarak içtiğiniz filtre edilmiş biralar bulanık olduğunda bozulmuş demektir.

3-                  Koklama

Öncelikle burnunuzla iki defa hızlaca, ardından ağzınız açık olarak nefes alın-verin. Biranızı koklayın ve ilk olarak şerbetçiotu mu yoksa malt kokusu mu aldığınızı not alın. Genellikle açık renkli bira larda şerbetçiotu kokusu daha ön plandayken, koyu biralarda daha fazla kavrulmuş malt, çikolata, kahve vb. kokuları hissedersiniz. Ale (Eyl) tipi biralarda ise, ale mayasının karakteristik olarak vermiş olduğu meyvemsi ve baharatlı aromaları fark edeceksiniz.

Biranızı her koklamadan sonra daha iyi keşfedebilmek için biraz vaktinizi ayırın, zira toplam 4 koklama sonrası koku alma duyunuz iyice zayıflayacaktır. Koku, biranın lezzetinin artmasını sağladığından birayı direk şişeden tüketmeyiniz. Ortamda başka baskın kokular olmadığından emin olunuz.

Biradan alacağınız kokular; aroma, buket ve kötü kokular olmak üzere 3’e ayrılır. Aromayı belirleyen arpa ve malttır ve genellikle fındıklı, tatlı,  maltlı ve topraksı kokular olarak ifade edilir. Buketi belirleyen ise şerbetçiotudur ve genellikle çam, reçine, çiçeksi, bitkisel ve baharatlı kokular olarak ifade edilir. Kötü kokular ise “Bira Şişeleri Neden Genellikle Kahverengidir” başlıklı yazımda belirttiğim gibi biranın direk gün ışığına maruz kalmasıyla oluşabilen çürük yumurta kokusu olabilir. Diğer istenmeyen kokular pişmiş kabak, sülfürlü, tereyağlı gibi kokular olarak nitelendirilmektedir. Bazı koyu renkli biralarda tereyağlı kokular belli bir ölçüye kadar arzu edilebilir. Taps’te bir Marzen birası, ya da Balans Brau’da Caramel (Taps ten aldıkları Marzen’in kendi mekanlarındaki ismi) birası sipariş edenler ne demek istediğimi daha rahat anlayabilirler.

Bu kokuları en iyi şekilde algılayabilmeniz için bardağa boşaltır boşaltmaz koklamanızı tavsiye ederim, çünkü bu kokuların çoğu uçucudur ve en yoğun olarak bardağa boşaltma esnasında var olurlar. Ayrıca, tıpkı şarapta da olduğu gibi biranızı içerken bardağınızda yeterli alan kaldığında bardağınızı dairesel bir şekilde girdaplayarak bu kokuların yeniden oluşmasını sağlayabilir ve bira keyfinizi arttırabilirsiniz.

4-                  Tadım

Artık biranızdan ilk yudumu alabilirsiniz. Aldığınız bu yudumu kesinlikle hemen yutmayın, ağzınızın içinde dolaştırarak dilinizin tüm bölgelerinin (acı, tatlı, tuzlu, ekşi) biranızın tadını keşfetmesini sağlayın. Biranızın ilk izlenimde tatlı mı, acı mı, asitli mi olduğunu not alın. Özellikle “ale(eyl)” tipi biralar oldukça kompleks karakterde olabilir ve ilk yudumunuzda aldığınız tatla birayı yuttuktan sonra aldığınız tat arasında büyük farklar olabilir. Bira tadımı biranın değerlendirilmesinde en göreceli ve en önemli aşamadır ve biranın ağızda bıraktığı his, tat ve bitiş olarak 3’e ayrılır.

Biranın ağızda bıraktığı his biranın gövdesiyle ilgilidir. Her bira türünün arzu edilen ayrı bir gövdesi vardır. Gövde, biranın ağızda ne kadar hafif veya ne kadar ağır hissedildiğiyle alakalıdır. Ülkemizdeki bira pazarında neredeyse tek tip olarak bulunan Pilsen biraları hafif gövdeli biralar olarak nitelendirilebilir. Genellikle bira rengi koyulaştıkça bira da orta gövdeliden tam gövdeliye doğru ilerler. Koyu renkli bir biranın hafif gövdeli olması arzu edilen bir durum değildir. Örneğin Stout tipi biralar ağızda ipeksi bir etki bırakırken Efes gibi pilsen tipi biralar daha hafif ve gazlı bir etki bırakır. Sonuç olarak, her farklı bira türünün yarattığı bu gibi etkiler birbirinden farklıdır.

Biranın tadı maltlı, şerbetçiotlu veya dengeli olarak ifade edilir. Şarapta üzüm neyse birada da malt odur. Malt, tatlımsı veya topraksı olarak ifade edilir. Yoğun bir şekilde kavrulmuş maltlar da kavruk lezzetler açığa çıkarır. Şerbetçiotu ise biraya bitkisel, buruk, acı ve ağzı ferahlatıcı etkiler katar. Sizin içtiğiniz bira daha çok maltlı mı, yoksa şerbetçiotlu mu, ya da malttan gelen tatlılık iyi bir şekilde şerbetçiotunun acılığıyla mı dengelenmiş?

Bitiş ise birayı yuttuktan sonra  ağızda kalan tadı ifade eder. Sizin biranız ağızda uzun süre etki bırakan acı bitişli mi, yoksa herhangi bir iz bırakmadan kaybolan kısa bitişli mi?

Yurt Dışından (AB) Bira Getirilebilecek Site


Bir dış ticaret uzmanı olarak sadece kendi içiminiz için bile sınırlı sayıda birayı DHL, TNT gibi hava kargo ile yurtiçine sokmanın imkansız olduğunu söyleyebilirim. Böyle bir durumda sizden sağlık sertifikaları, bileşen listesi gibi birtakım ithalat dokümanları isteyecekler ve bunların hazırlanması hem zaman alacak hem de binlerce TL’lik masraflar oluşacaktır. Bu yüzden çok merak ettiğiniz birayı tadabilmenin en kolay yolu yurtdışına çıkan bir arkadaşınıza sipariş vermek ya da kendi seyahatinizde satın almaktır.

www.slurp.co.uk aklınıza gelebilecek her türlü bira ve şarabı bulabileceğiniz İngiliz menşeli online içki mağazası. Avrupa Birliği’ndeki tüm ülkelere gümrüksüz ve çok uygun kargo fiyatlarıyla dilediğiniz içkiyi gönderiyorlar. Gittiğiniz ülkede marketlerde bulamadığınız ender ve kaliteli butik biraları bu siteden gönül rahatlığıyla temin edebilirsiniz. Teslim sürecinde de ilgi ve alakaları gayet olumlu.

2 Eylül 2011 Cuma

Votkalı Bira Olur mu?


Piyasada bulunan kırmızı Tuborg, Efes Extra gibi yüksek alkol içeren biralar bir çok kişi tarafından "votkalı bira" olarak nitelendirilir. Ancak, biranın içine votka koyularak alkol derecesinin arttırılması çok manasızdır ve sadece bir şehir efsanesinden ibarettir. Bira ve şarap gibi içeceklerin alkolü fermantasyon ile oluşmaktayken votka, cin vb. içkiler distile alkollü içki sınıfındadır. Örneğin votka, mısır gibi nişastalı gıdalardan mayşeleme ile elde edilen şekerin fermente edilerek alkole dönüştürülmesi ve daha sonra bunun damıtılarak etil alkol elde edilmesi ve suyla karıştırılması yoluyla üretilir. Netice itibariyle, birada fermantasyon ile doğal yolla zaten istenilen düzeyde oluşan alkole bir de etil alkol eklemek hiç de akıllıca olmazdı.

Peki bu durumda yüksek alkollü biralarda alkol oranı nasıl arttırılıyor? "Biranın Hammaddeleri" başlığında fermantasyon yoluyla alkolün nasıl oluştuğu kısmında da belirttiğim gibi, bira mayası şırada yer alan şekerleri tüketerek karbondioksit ve alkol açığa çıkarmaktadır. Şıradaki şeker ne kadar fazla olursa maya tarafından üretilen alkol de o derece fazla olacaktır. Örnek olarak, ortalama 200gr malt ile %5 alkol oranına sahip 1 litre bira üretilebilirken, eklenecek 50-60 gr toz şeker ile aynı biradaki alkol hacmini %7’lere çıkarmak mümkündür. Aynı şekilde şeker yerine yaklaşık 100 gr daha malt kullanmak da aynı düzeyde alkol üretecektir, ancak ortaya çıkan bira bu sefer daha dolgun lezzetli ve daha maliyetli olacaktır. Bizdeki bahsi gecen yüksek alkollü biraların alkolünü içerken yoğun olarak hissetmemiz ve bira olmaktan ziyade yüksek alkollü gazlı içecek izlenimi vermesi biraya lezzet acısından hiçbir şey katmayan şekerin yoğun olarak kullanılmasından kaynaklanmaktadır. Bu biralar butik bira sınıfında yer alan kaliteli yüksek alkollü biralar gibi %100 malt ile üretilmiş olsalardı, gerçekten içine votka katılmış gibi suni olarak alkolü arttırıldığı hissiyatını vermez, aromatik tatlarıyla gerçek birer yüksek alkollü bira olarak algılanırlardı ve bunlara da votkalı bira değil yüksek alkollü dolgun biralar denirdi.

Sonuç olarak siz haricen eklemediğiniz sürece içtiğiniz yüksek alkollü biralar votkalı filan değildir, şeker takviyesiyle alkolü arttırılmış biralardır. Amacınız sarhoş olup kafayı bulmaksa votkayı en kestirmeden direk olarak için, biraya dökerek biranızı katletmeyin!, birayı keyif almak için ve bulabiliyorsanız en kalitelisinden tüketin.

İşte bulup içtiğinizde bira hakkında tabularınızı yıkacak, tavsiye edebileceğim yüksek alkollü biralardan bazıları: Coopers Vintage Ale 2007 %7,3 Avustralya, Sierra Nevada Torpedo %7,2 Amerika, Sierra Nevada Bigfoot Ale %9,6 Amerika, Dogfish Head 90 Minute IPA %9,0 Amerika, Brew Dog Hardcore IPA %9,2 İngiltere, Augustiner Maximator Doppelbock %7,5 Almanya, Rochefort Trappistes 10 %11,3 Belçika.

Bir de henüz maalesef deneme fırsatı bulamadığım, Amerika’da işe ruhunu koyan bira üreticilerinden birisi olan Samuel Adams’a ait Utopias adlı bira var ki insanı ütopyalara sürükleyecek cinsten. %27 alkol oranıyla dünyanın en yüksek alkollü birası. Öyle sanıyorum ki bu birada da Coopers Vintage Ale gibi konyak-brandy havası var ama bunun kesinlikle çok daha belirgin olduğunu düşünüyorum. Gırtlağı yakıyor mu bilmem ama cebi kesinlikle yakan bu biranın fiyatı 150 USD civarında. Türkiye’de de satılmış olsaydı, bizdeki fiyatı vergiler ile 400TL’den aşağı olmazdı. Bakır mayşe tankına benzer şişesi ise tam koleksiyonluk.


Bu Blogda Ara